Son yıllarda yapılan araştırmalar sürekli
olumsuz düşünmenin kronik ve yoğun stres, kaygı artışı ve depresyonu
beraberinde getirdiğini, aynı zamanda ileri yaşlarda ise bilişsel zayıflamaya
ve Alzheimer hastalığına neden olabileceğini gösteriyor. Yani sürekli olumsuz
düşünmek kişilerin beyninde hem yapısal hem de işlevsel açıdan negatif etkiler
bırakıyor. Moodist Hastanesi'nden Nöroloji Uzmanı Dr. Meliha Aydın, sürekli
olumsuz düşüncelerin kişide alışkanlık haline gelebileceğine dikkat çekiyor.
Hayatımızın
birçok alanında kimi zaman olumlu, kimi zaman ise olumsuz düşüncelere sahip
olabiliyoruz. Fakat bazı kişiler için olumsuz düşünceler bir alışkanlık ve bu
düşüncelerden kopamıyor. Kişi sürekli mutsuz ve olumsuz düşüncelere sahipse,
buna müdahale edilmediği takdirde bu düşüncelerin devam ettiğini ve bunun da
kişilerin beyinlerinde hem yapısal hem de işlevsel açıdan negatif etkiler
bıraktığını belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Meliha Aydın, “Sürekli olarak olumsuz
düşünmek kişiyi kaygı ve depresyona daha duyarlı hale getirir. Yani aşırı düşünmek
zaman içerisinde daha farklı psikolojik sorunlara yol açabilir. 55 yaş üstü
350'den fazla kişi ile yapılan çalışmanın sonuçları gösteriyor ki geçmişe dair
düşünme ve gelecek konusunda endişe duyma gibi olumsuz düşünme davranışları
geliştiren kişilerin yaklaşık üçte birinin beyinlerinde, demansın en yaygın
tiplerinden biri olan Alzheimer hastalığına neden olan protein (tau ve beta
amiloid) birikimlerinin görülme oranı artıyor” diyor.
“Olumsuz Düşünceler
Alışkanlık Haline Gelebilir”
Sürekli olumsuz düşünme tarzının kişide bir
süre sonra alışkanlık haline geleceğini belirten Aydın şöyle devam ediyor:
“Beynimiz genelleme ve kategorize etme yetileriyle çalışır. Olumsuz
düşüncelerin beynimizde sürekli tekrar etmesiyle birlikte iletişim ve etkileşim
çarpık algılanmaya başlar. Kişi genellikle bu durumun farkında olmaz ve bu
düşünce tarzını devam ettirir. Çünkü beynimiz doğruyu değil, alıştığını yapar.
Bu olumsuz düşünce döngüsünden kurtulmak zordur. Beyin hücreleri arasındaki
bağlantı noktaları olan sinapslar, bir şeyler düşünmekle hareketlenir ve diğer
sinapslara mesaj iletir. Bu şekilde bir bilgi akış yolu oluşur. Her düşüncede
bu yol daha belirginleşir. Sinapsların birbirine yaklaşması, uygun bağlantıları
paylaşması, birlikte harekete geçme olasılığını artırır. Bunun sonucunda da söz
konusu düşüncenin tetiklenmesi kolaylaşır. Yani başlangıçtaki olumsuz
düşüncemizi, tekrar tekrar aynı şekilde düşünmemize neden olur. Bu tekrarlayan
negatif düşünceler ise yeni ve sağlıklı bakış açılarının gelişmesine izin
vermez. Ayrıca bu düşünce tarzı, duygusal sıkıntılar ve sağlıksız başa çıkma
mekanizmaları geliştirme olasılığını da attırır.”
Sürekli
olumsuz düşünceler yerine, olumlu düşünceler ile beyni beslemenin, kişiyi
zihinsel olarak daha sağlıklı ve mutlu hale dönüştüreceğini belirten Dr. Meliha
Aydın, “Olumlu düşünmeye geçiş başlangıçta zor gelebilir. Ancak olumlu zihin
yönünde ne kadar çaba harcanırsa, bu kişinin dış dünyasına yansır ve beyin
mutlu olur. Öncelikle kendinizi olumsuz şeyler düşünürken yakaladığınızda,
düşüncenizi ve davranışınızı dikkat dağıtıcı başka aktivitelere doğru
yönlendirin. Tekrarlayan olumsuz düşüncelere saplandığınızı fark ettiğinizde,
düşünmeyi erteleme yoluna gidin. Örneğin, “Şu an kaygılıyım, düşünmek için
doğru bir zaman değil, yarın daha sakin bir şekilde düşünürüm” gibi düşünceyi
erteleme yöntemlerini uygulayabilirsiniz. Kendinizi çaresiz ve çıkmazda
hissettiğiniz durumlarda mevcut duruma olumlu yönden bakmaya çalışın, sorunun
üzerindeki gücünüzü sürdürün. Olumsuz düşüncelerle mücadelede, kendinizi tüm
yönlerinizle tanımamız çok önemlidir. Bilişsel çarpıtmalarınızı fark edip
bunlarla baş edebilmelisiniz. Aksi halde bilişsel çarpıtmalar belli bir
sıklığın, şiddetin üzerinde olmaya başlarsa yavaş yavaş depresyon, panik atak
vb. birtakım psikiyatrik problemlere yol açabilir” diyor.
Nöroloji
Uzmanı Dr. Meliha Aydın olumsuz düşüncelerle baş edebilme yollarını şöyle
belirtiyor:
1-
Dikkat dağıtacak olumlu aktiviteler bulun. Zevk aldığınız herhangi bir
aktivite ile fazla düşünmeyi bırakabilirsiniz. Bazen bir şeyi düşünmemeye
çalışmak, onu daha da fazla düşünmenize yol açabilir. Bunu durdurmak için
vücudunuzu harekete geçirin.
2-
Tekrarlayan düşünce döngülerine saplandığınızı fark edin. Mevcut olumsuz
düşüncelerinizin artık üretken olmadığını kabul ederek, ilişkili olumsuz
duyguları da durdurmaya adım atarsınız. Dikkatinizi başka yöne yönlendirin.
3- Sorun çözmeye odaklanıp, olumlu duygular
yaratın. Yaşadığınız sorunlara kafa yormak yerine çözümlere odaklanmaya
çalışın. Gelecekte aynı sorunların tekrarlamaması için bir hatadan neler
öğrenebileceğinizi keşfedin. Bir şeyin neden olduğunu sormak yerine, bu konuda
gerçekte neler yapabileceğinize odaklanın.
4- Gerektiğinde düşünceyi erteleyin. İstenmeyen
olumsuz bir düşünce hakkında düşünmeyi ertelemek genellikle yararlıdır.
5- Olumsuz düşüncelere yeni bir bakış açısı
geliştirin. Günlük hayatınızda birtakım önemli kararları vermeden önce bunları
düşünmek doğaldır. Fakat alacağınız kararları takıntılı hale getirmeye
başladığınızda, olumsuz ve sağlıksız hale gelir. Bakış açınızı değiştirerek,
koşullarınız üzerinde kontrol sahibi olduğunuzu kabul edin.
6- Beyninizi olumlu düşünme şekline daha yatkın
hale getirin. Beyin en fazla tanıdık olduğu düşüncelere daha kolay ve hızlı
erişir. Bu nedenle olumlu kavramlara olan aşinalık artarsa olumsuzluğu bırakmak
da kolaylaşır.
7-
Olumsuz düşüncelerinizi tanımlayın, korkularınızı kabullenin. Bu düşüncelerin
kaynağını ve neden kötü hissettirdiğini düşünün. Neden sürekli zihninizi meşgul
ediyor bunlar? Bazı şeyler kontrolünüz dışında olacaktır. Bunu kabullenmeyi
öğrenmek, negatif düşünmeyi engellemede bir yol kat edebilmenizi sağlar.
8- Bilişsel çarpıtmalarınızı fark edin. Sahip
olduğunuz olumsuz düşüncelerin ne kadar objektif, ne kadar gerçeği yansıtıyor
oluşunu sorgulayın. Bunları analiz edebilmek, fark edebilmek ve düzenlemek
gerekir.
9- Rahatlama yöntemleri (Meditasyon, yoga vb.)
bulun. Şimdiki anda yaşamaya odaklanma yoluyla, düne ait olaylar hakkında
endişelenerek zaman harcamanın veya yarının programı hakkında endişeli
hissetmenin önüne geçebilirsiniz.
Kaynak:
Haber Merkezi